Kendi küçük, hünerleri çok büyük!

Tüm herbalistlerin ve doktorların sık sık yararlarını dile getirdiği cevizle ilgili bilgilerimizi tazeleyelim. Böylece neden her gün bir avuç yememiz gerektiğini de hatırlamış oluruz, değil mi?

İçerdiği fosfor ve kalsiyum nedeniyle zihni yorgunluğu giderir, kemik ve dişleri güçlendirir.

Potasyum açısından oldukça zengindir. Potasyum, sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gereklidir. Magnezyum içerdiği için rahatlatıcıdır. Vücuda enerji verir.

Kırmızı kan hücrelerinin biçimlenmesine, akciğerlerden dokulara oksijen taşınmasına yardımcı olan ve kansızlığı önleyen 'demir' açısından, oldukça zengin bir besin maddesidir.

Bal ile karıştırılıp tüketildiğinde soğuk almış mideye iyi gelir.

Damar sertliğini önler.

Şeker hastaları için hayati önemi olan insülini artırır. Yüksek oranda protein ve yağ içeren ceviz içi, kuruyemiş olarak tüketilmesinin yanı sıra şeker hastalarına besin olarak da verilir.

Verem mikrobuna karşı korur.

Ceviz yağı mide ve bağırsakları temizleyerek, yumuşak kalmalarını sağlar. Hemoroid sorunlarına iyi geldiği bilimsel olarak kanıtlanmasa da hastalar tarafından tavsiye edilmektedir.

Mayıs ve haziran aylarında çiçek açan ceviz ağacı bünyesinde yağ, tuz, albümin, karbonhidratlar, gümüş iyonu, sodyum, potasyum, B1, B2, B3, B6 ve E vitamini barındırır.

Aromatik kokulu yaprakları iştahsızlığa ve kanın temizlenmesine yardımcı olur.

Hazmı zor olduğundan karaciğeri rahatsız olanlar ceviz yememelidir.

www.elmaelma.com